Bugün üzerinden 27 yıl geçmesine rağmen uluslararası adaletin kör, dünyanınsa sağır-dilsiz kaldığı Hocalı katliamının yıldönümü. Azeri kardeşlerimiz şüphesiz yakın tarihin gördüğü en acımasız, en vahşi katliamlardan birine maruz kalırken, yaşanan vahşet ‘Hocalı Katliamı’ olarak insanlığın hafızasına bir kara leke olarak kazınmıştır. Hocalı'daki bu insanlık dışı katliamın acısını her zaman yüreğimizde hissediyor, Azerbaycanlı kardeşlerimizin acılarını paylaşıyoruz.

 Hocalı’da Müslüman Türk soydaşlarımıza uygulanan bu soykırım masumiyetin ve insanlığın katledilişidir. 27 yıldır suçluların adalet karşısına çıkmamış olmamasıyla beraber bu soykırımı unutmamak, dünyaya duyurmak ise böylesi katliamların bir daha yaşanmaması açısından büyük bir gereklilik ve boynumuzun borcudur.

 Uluslararası toplumun bu tür acıların tekrarlanmaması için omuzlarındaki sorumluluğun bilincinde olması ve buna göre davranma kararlılığını göstermesi gerektiğini vurgulamak istiyorum. Azerbaycanlı kardeşlerimizin Hocalı’da karşı karşıya kaldıkları bu vahşetin yanı sıra Azerbaycan topraklarının beşte biri halen Ermenistan'ın işgali altındadır. Bir milyonu aşkın Azerbaycanlı kardeşimiz yerlerinden edilmiş durumdadır. Türkiye ile Azerbaycan arasında sarsılmaz temellere dayanan dostluk ve kardeşlik ilişkilerinin ve işbirliğinin tek millet-iki devlet anlayışına uygun olarak ebediyete kadar gelişerek süreceğine yürekten inandığımı belirtmek isterim.

 Hocalı’da ve Türk Dünyasının her bir köşesinde toprağa düşen şehitlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet dilerken, adaletin bir gün tecelli etmesi, akan gözyaşlarının silinmesini temenni ediyorum. Ruhları şad, mekânları cennet olsun.